25 Mart 2017 Cumartesi

Hak tarikat zan edilen İsmailağa'ya bağlı bir üfürükçüye yıllar sonra nihayet operasyon yapıldı | Akademi Dergisi


Kartal'da çocuğu olmayan kadınlara muska yazdığı ve cin çıkarma vaadiyle dolandırdığı öne sürülen sahte hoca yakalandı. Sahte hocanın evine yoğunluktan dolayı "sıramatik" koyduğu belirlendi.

Evin duvarına asılan "Bakım ücreti 30 lira", "Muska ücretimiz 300 lira, Pazarlık yapılmaz" yazıları dikkat çekti. Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerine Esentepe Mahallesi'nde bulunan bir evdeki hocanın çocuğu olmayan kadınlara tedavi vaadiyle muska yazdığı ve cin çıkartacağını söyleyerek dolandırdığı yönünde bir ihbar geldi.


Sivil polisler ihbarı değerlendirip eve giderek inceleme yaptı. Daha sonra polis ekipleri eve operasyon düzenleyerek Salih G. isimli sahte hoca ve sahte hocaya yardım eden T.G., İ.G. ve A.C.G.'yi de gözaltına aldı. Ekipler evde yaptığı aramalarda muska yazmak için kullanılan çok sayıda kağıt, arapça yazılar bulunan kağıtlar ve 6 bin 300 lira ele geçirildi.

Polis ekipleri Salih G. isimli sahte hocanın yaşanan yoğunluk sebebiyle gelenlere sıramatik ile numara verdiği, sırası gelenlerin içeriye alınarak işleme başlandığı belirledi. Ekiplerin evde yaptığı aramalarda duvarlarda 'bakım ücreti 30 lira', 'Muska ücretimiz 300 lira pazarlık yapmayın' şeklinde yazılar olması dikkat çekti.


İsmailağa referandumda gerçekten de EVET dedi mi? Marifet grubu neden sessiz? | Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

mahmud efendi, ismailağa cemaati, mehmet fahri sertkaya, akademi dergisi, referandum, seçim, cübbeli ahmet hoca, marifet derneği, ak parti, Recep Tayyip Erdoğan,


''İsmailağa cemaati de referandum kararını açıkladı. EVET dedi'' başlıkları ile haberler yapıldı ama bu haberler gerçek mi? Gerçekten de İsmailağa cemaati EVET mi dedi?

Bildiğiniz gibi İsmailağa cemaati parça parça olmuş bir cemaat. En önde gelen parçası Marifet Derneği grubu... Mahmud Efendi de bu grubun yanında kalıyor. Mahmud Efendi'nin referanduma dair görüşünün ne olduğunu Akademi Dergisi olarak Marifet Derneği'nin resmi Facebook sayfası üzerinden, yazılı olarak sorduk ve emin olduğumuz gerçeği, teyit etmiş olduk. Mahmud Efendi ''EVET'' de demedi, kimse Mahmud Efendi'den görüş de almadı ve dolayısı ile İsmailağa cemaati EVET de demedi... Öyle ise neler oluyor, kim EVET dedi?


Marifet Derneği'nin yazılı cevabını büyük görmek için resmin üzerine tıklayın!

Aslında Mahmud Efendi ya da İsmailağa tarikatı değil, AKPKK suç, terör ve ihanet örgütü tarafından şantajla ve gizli anlaşmalarla konuşturulan/oynatılan, her meselede sıkışınca rüzgar gülü misali yön/karar değiştirip duran Cübbeli Ahmet Hoca nam kişi ve etrafı EVET dedi. Zaten onların, mevcut şartlarda EVET diyecekleri, onlara EVET dedirtileceği, neler döndüğünü bilen herkes için kesindi. 



Dikkat edin, bu sefer, İsmailağa mevzu olduğunda, İsmailağa içinde öne çıkan iki farklı grubun olduğunu bilip hep buna göre haberler ve yorumlar yapan bazı haber kuruluşları bile bu gerçeği görmezden geldi ve "İsmailağa da EVET dedi'' başlıklı haberler yaptı. Hatta bunların köşe yazarları bile bu kadar göz önündeki gerçeği görmezden gelip, kamuoyunu kasten yanlış yönlendiren köşe yazıları yazdı. Oysa bu tecrübeli haberciler/yazarlar, menfaatlerine uyuyor olsaydı, herkesten önce "İsmailağa gerçekten de EVET dedi mi? Marifet grubu neden sessiz?'' başlıklı haberler/yorumlar yaparlardı.



Bunların arasından, çoğunlukla solcu/ulusalcı ve Alevi mezhepçisi olan ve ''Tayyip Erdoğan'ı elimize düşürdük. Bütün cemaatleri ve tarikatları bitireceğiz" mealinde defalarca konuşan Doğu Perinçek'in etrafında toplaşan bu kadrolar da, aslında EVET oyları istiyorlar. Ergenekon'dan, Balyoz'dan tahliye edilenlerin, 15 Temmuz darbe tiyatrosunda AKPKK ile el ele, kol kola olanların, ciddi bir kısmı da EVET çıksın istiyor ama siyaset sahnesindeki bu ciddi kırılmaları tabanlarına, takipçilerine anlatamayacakları için taktik oynuyorlar. Hala, kurgu olduğu bin türlü ispat edilmiş bu sözde darbeyi bile gereğince deşifre etmiyorlar. Çünkü FETÖ bahanesi ile sadece F tipi cemaat mensupları değil, devlet kurumlarından bütün Müslümanlar temizleniyor/temizlenecek. Büyük büyük planlar var. Bu hususlara dair yazdığım ve büyük tesir oluşturmuş onlarca yazım var ve detaylar için bunlara bakılabilir. 



Uzatmadan şu yazılabilir ki, kalbinde gerçekten iman, Allah korkusu, hesap ve azap korkusu olan hiçbir Müslüman, mevcut şartlarda EVET diyemez. Süleymancılar da EVET demedi, demeyecek. Daha pek çok camia, cemaat veya kanaat önderi de EVET demedi, baskılara rağmen demiyorlar. 

Ortada EVET denilebilecek bir düzenleme yok. Değil Allah korkusu olan bir mü'min, hala dürüst karakterli kalabilmiş, asgari ahlak kriterlerini olsun koruyabilmiş bir gayri müslim bile şu düzenlemeye ve şu ekibe EVET diyemez. 

Bir İslam devletinin fetva makamı olsa da sorulsaydı, bütün bilgilendirmelere, izahlara, ispatlara ve ikazlara rağmen EVET diyenlerin, bu kadroyu başta tutmak isteyenlerin, hatta bu kadroya akıl almaz yetkiler vermek isteyenlerin Müslüman sayılamayacaklarına rahatça fetva verirdi. 

Müslümanın vurgunla, soygunla, peşkeşle, dağlar kadar zulümle, haksızlıkla, yalanla, ihanetle, devlet gücü kullanılarak yapılan terör saldırıları ile, açılım ile saçılım ile, çözüm denilen çözülmeler, vatan bölmeler ile, BOP ile, Büyük İsrail ile, Haçlı seferlerine destek olmakla, domuz eti ile, ibnelik ile, zinanın hatta evlilerin zinasının serbest kalması ile, misyonerlik ile, memlekette cemaati olmayan kiliselerin bile Müslüman milletin vergileri ile milyon dolar masraflarla tamir edilmesi ile, bakara makara ile, ihale fesatçılığı ile, Amerikan casusu danışmanlar ile, yedi kollu Yahudi şamdanlı bir parti ile, Irak tezkeresini geçiremediği için kendi vekillerine ana bacı sövenler ile, Amerikan devlet yetkililerine "samimiyetle sizin olan" yazılı mektup gönderenler ile, Irak'ta milyonla sivili katledenlere, on binlerce Müslüman hanımın namusunu kirletenlere "kahraman" deyip hayır dua edenler ile, mezhebin bile ne olduğunu bilemeyecek kadar ilimsiz olup da millete devlet gücü ile mezhepsizlik dayatmaya kalkanlar ile, memleketi batırıp elektrik faturalarını bile beş katı gönderdikleri halde bir de elektriksiz bırakıp kesintiler yapanlar ile, ekonomi bu halde iken Büyük İsrail için üç milyon bedavacıyı ısrarla besleyenler ve milletimize yük edenler ile, burnumuzun dibindeki adaları Yunanlılara verenler ile, İzmir'i Müslüman bir millete karşı yapılacak Haçlı seferinin merkez üssü yapanlar ile, kendini kurtaramamış iken dünyayı fethetmeye kalkıyormuş görüntüsü verenlerle, sıfırlamacılarla, maddeten ve manen her şeyi sıfırlayanlar ile ve daha böyle vatana, devlete, millete , ümmete ihanetlere kadar bin türlü suçu somut/kesin ve binlerce ayrı delil ile sabit kişiler ile ne işi olabilir?

Haydi tepkisiz kaldı bunca şeye, korktu ki bu bile akıllara zarar bir vebal ve ahirette bu sessizliğinden, tepkisizliğinden sebep canı çok yanar ama nefsine mağlup oldu diyelim, ya bir de nasıl destek olabilir? Bu bir Müslümanın yapabileceği şey değildir. Bütün bunları görmezden gelebilmek ve bir de destek olabilmek imana zıttır. Müslümanı işkencelerde katletseniz bunu yapamaz. Üstelik bunca rezillik ispatlı iken ve bunca rezillik, insanlığın sonsuz saadetinin biricik vesilesi olan İslam dini/şeriatı ve mukaddesat alet edilerek yapılıyor iken, destek olacak öyle mi? Hayır. Böyle yapanlara Allah (c.c.) ve resulü (s.a.v.) lanet etti. 

Bana inanmayın, muteber gerçek alimlere sorun. Kaynakları ile izah ve ispat etsinler. Muteber bildiğiniz kişiler aksi kanaatte iseler, bizimle görüştürün, rest çekiyoruz, canlı yayınlar ayarlayın, bizde mfs'ler çok, her biri ayrı kanallara çıksınlar ve beş on dakika içinde her şeyi, üstad, hoca, alim, şeyh, mürşid bildiğiniz kişiler karşısında somut ispatları ile gözler önü serelim.

Hiç kimsenin İslam dinini alet ederek, bozuk tarikatları, bozuk cemaatleri, sözde hocaları, alimleri kullanarak, bunlardan bazılarını menfaat, bazılarını tehdit ve şantaj ile avucuna düşürerek, sizi aldatmasına, dünyevi ve uhrevi felaketlere sürüklemesine izin vermeyin. Şu aşağıdaki videoları izleyin ve yetmezse bilin ki uzun yıllardır bunlar gibi, farklı farklı rezillikleri ve ağır ceza mahkemelerinde yargılama gerektiren suçları ispat eden onlarca ciddi yayın yaptık, onları da aratıp bulup istifade edebilirsiniz. Bu yayınların hiçbirine, sizlerin üstad, alim bildiğini hiç kimse cevap veremedi.

#MehmetFahriSertkaya | #AkademiDergisi


Şunu izleyin de 'rüzgar gülü' ne demek görün: 
Cübbeli Ahmet Hocanın yalanları, aldatmaları, gerçek ve çirkin yüzü





Cübbeli Ahmet Hoca'nın AK Parti iki yüzlülüğü, gerçek yüzü | Akademi Dergisi







BAŞKOMUTAN'IN ARKA PLANI

Cübbeli Ahmet Hoca neden Erdoğan'a BAŞKOMUTAN çekiyor?
Merak ediyorsanız da şunu izleyin!

''Beni ceza evinden çıkartırsanız, söz veriyorum, bir daha hükumet aleyhinde konuşmayacağım.''






MÜNAFIK DİYORLAR

Süleymancılar neden Cübbeli'ye MÜNAFIK diyorlar,
merak ediyorsanız izleyin






KARANLIK İŞLER

AKPKK'lilerin, Sünni cemaat ve tarikatları bitirme planları,
karanlık adamları, kara paraları, ağır ceza mahkemelerinde yargılama gerektiren işleri






RAHATSIZ EDİCİ GERÇEKLER

İslamcılar, CIA, MOSSAD, İhvan-ı Müslimin, Karadavi, İsmailağa, Erbakan, Erdoğan, Kadir Mısıroğlu | Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi






HORTUMCU ORTAKLIĞI

Cübbeli Ahmet Hoca'nın babası HORTUMCU ortağı mı?

  




ŞAİBELİ DANIŞMANLAR, GÖLGE BAŞBAKANLAR

''Erdoğan'ın danışmanları hep sorunlu ve şaibeli: Danışman Cüneyt Zapsu'nun derin ilişkileri, şaibeli geçmişi, İçimizdeki İsrail, Sabetaycılar, gizli Yahudiler, CIA, MOSSAD ve daha neler neler'' isimli videoyu Dailymotion kanalımızdan izleyin...

 Akademi Dergisi'nden Mehmet Fahri Sertkaya'nın anlatımıyla...



Bunlar da yetmediyse, şu site ve bloglarımızı inceleyin, deniz derya kadar ispat var: 

www.CübbeliAhmetHoca.Kim
www.GercekMahmudEfendi.blogspot.com



DİKKAT! Bu yayını paylaşacaksınız ama  büyük ihtimalle o paylaşımı sizden başka hiç kimse görmeyecek. Bu yayınımızı, Facebook, Instagram, WhatsApp ve benzeri Amerikan/Siyonist menşeli ortamlarda paylaşırsanız, arkadaşlarınıza/takipçilerinize gerçekten gösterildiğinden ve taktik surette sansürlenmediğinizden emin olunuz. Biliniz ki bu sosyal ağların gerçek sahibinin CIA ve MOSSAD olduğu ve Amerikan/Siyonist menfaatleri gereği pek çok ülkede milletleri sansürledikleri, somut deliller ile binlerce kere ispat edilmiştir.

14 Mart 2017 Salı

İsmailağa tarikatı referandumda EVET mi diyecek? Mahmud efendi ne söyledi? | Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

akademi dergisi, Mehmet Fahri Sertkaya, mahmud efendi, ismailağa cemaati, referandum, evet, hayır, Recep Tayyip Erdoğan, sahte mürşidler, müceddid, gerçek yüzü,

İnanmayın bu yalanlara

Mahmud Efendi 1998'den beri akıl hastasıSon senelerde hali iyice kötüleşti ve sabah tanıştığı kişi ile öğleyin bir daha tanışıyor. Birkaç saat öncesini hatırlamıyor. Kim olduğunu, nerede bulunduğunu bile bilmiyor. Az ötelerde bir yerlerde, sokakta bir yerlerde kendi başına bıraksalar, kim olduğunu anlatamaz, evinin yolunu tarif edemez etraftakilere...

İnanmayan, bunların iftira yada hakaret olduğunu düşünenler, gitsin, kendi gözleri ile görsün. Sorsun, cevap beklesin, ne sorup ne cevap aldığına baksın. Neyi ne kadar anlayabildiğine baksın. Bu kadar basit... Biz bu resti senelerdir çekiyoruz. Bir kişi bile çıkıp "Gittim, ne sorduysam anladı, mantıklı ve aklı başında cevaplar verdi" diyemedi. Daha inanmayan prof. dr. Sefa Saygılı'ya sorsunMahmud Efendi'yi ona da götürdüler tedavisi için ama nafile... Dahası da var, bir keresinde aile boyu sıkıntı yaşandı. O vakit akıl sağlığı bu kadar kötü durumda değildi. Hem kendisinde hem de ailesinde ciddi sıkıntı oldu. Cinnet derecesine geldiler. Etrafındaki lüzumsuzlar da "Kastettiler efendiye ve ailesine" diyerek üfürükçülere gittiler. Bir mürşid hatta müceddid düşünün ki bu halde... Oynatmayın sonsuz saadetinizle, alet olmayın böyle planlara, oyunlara...

Her seçim ya da referandum öncesi böyle AK troller de, böyle numaralar yapıyorlar. Cemaatleri, tarikatları, dinimizi, değerlerimizi, tarihimizi, mukaddesatımzı siyasete alet ediyorlar. Lanetlenmiş bir şeyi yapıyorlar. İtibar etmeyin. 

Bir kere Mahmud Efendi sağlıklı olsa, Tayyip'in "Benim şiilik ve sünnilik diye bir dinim yok" ya da "Din ve kültür gibi sun'i bölünmeler" ya da "Dört hak din" şeklindeki konuşmalarını bilir ve Tayyip'e selam bile vermezdi ki nerede kalacak imameti verecek, sarığını, cübbesini verecek? Daha bunu BOPçuluğu var, Büyük İsrail'e hizmet etmek var, Irak'ta Amerikan conilerine kahraman demek hayır dua etmek var, "Faiz bu dünyanın gerçeği" sözü var, ibnelik var, zinanın serbest bırakılması var, evlilerin zinasının, domuz etinin, misyonerliğin bile serbest oluşu var. Ailelerin, yuvaların yıkılışı, çöküşü var. Var oğlu var. Geçin mürşid ya da müceddid olmayı, geçin alim ya da hoca olmayı, en vasıfsız bir mü'min bile bunları görür, bunları bilir ve buna göre davranır. Böyle davranmak zorundadır. İmanı, başka bir davranışa izin vermez. 

Bu kadar düşmemek lazım. Bu kadar düşenlere tepkisiz kalmamak lazım.

Mahmud Efendi'nin meşhur sözü ile sonlandırmak gerekirse:

Kim din ile oynar, cehennemde kaynar. 

#MehmetFahriSertkaya | #AkademiDergisi


Şuraya bir bakın, ''Ben yaşlandım. Siz ne halt ederseniz edin"" diyor: 


Bu güne değin en çok tıklanılanlar