19 Şubat 2014 Çarşamba

Maldivler'de Müslümanlara özel ada ve Jet Fadıl

jet fadıl, müslümanların özel adası, maldivler, fadıl akgündüz, servet avcı, cübbeli ahmed, ahmet mahmut ünlü, ismail ağa cemaati, mahmut efendi,
Maldivler'de Müslümanlara özel ada ve Jet Fadıl


"MÜSLÜMANLARIN DA BİR ADASI OLDU..."

Türkiye’deki Müslümanların her şeyi tamamdı; ahlâkları, kul hakkı konusundaki titizlikleri, adaletsizliğe karşı dik duruşları, zalim karşısında eğilmeyen karakterleri, millî dirençleri, dayanışma duyguları, eğitimleri, Kur’an ahkâmı üzerine hayatları tastamamdı!.. Sadece bir eksiklikleri vardı, o da kendilerine özel bir adaydı!..

Müslümanların bu tarihî ihtiyacının giderildiğini reklam panolarına asılan müjdeli bir haberle öğrendik!.. Deniz, kum ve palmiye ağaçlarıyla süslü fotoğrafların altında âdeta asırlardır beklenen spot vardı: “Artık Müslümanların da bir adası oldu!..! 

‘Kâbe ayaklarınızın altında’ reklamlı otellerde Umre yapmaktan sıkılan Müslümanlar Maldivler’de yeni bir mekâna kavuştular elhamdülillah!.. Bayanlara erkeklere ayrı ayrı özel plajlar… Tıksırıncaya kadar yiyebilmeniz için yirmi dört saat açık büfeler, animasyonlar, eğlenceler!.. Dünyada Müslümanların çektiği acı, ızdırap ve gerilikten uzak ‘fethedilmiş ada’da on numara ‘sea sand sun’ yani!.. Ayrıca ümmetin problemlerinden dolayı daha ‘dertli’ din kardeşlerimizin rehabilitasyonu için özel villalı plajlar!..

‘Ufo gören masum din kardeşimiz’, “Artık Müslümanların da bir adası oldu” ilânına bakar bakmaz, İslâm ordularının müşriklere ait bir adayı ele geçirdiğini zannedip, şükür secdesine kapanabilir!.. Ya da dindar bir kâşifin Ümit Burnu’nu yeniden dolandıktan sonra hiç kimsenin bilmediği yeni bir ada keşfettiğini ve buraya İslâm’ın bayrağını diktiğini düşünebilir!.. Öyle ya, ne deniyor reklamda, artık bir adamız oldu!.. Daha önce deremiz, yaylamız, dağımız, ovamız, namusumuz, şanımız, şerefimiz, izzetimiz tamdı, bir adamız eksikti!.. Ne mutlu ki, ümmet bugünleri de gördü!..

Kıskançlıktan “Tsunamilere gelesiniz” diye beddua edecek hâlimiz yok… Hangi zengin Müslüman yağdan kat kat olmuş göbeğini nerede bronzlaştıracak, nerede kesintisiz zıkkımlanacak çok önemli değil… Aslında kabul etmeliyiz ki, reklamcılık açısından başarılı bir proje… Hedef kitle iyi tanımlanmış… İçerikten sıyrılmış Müslümanlık ile döneme ait şımarık, küstah, parayı nereye süreceğini bilemeyen, marka tutkunu, gösterişe meraklı, çoğu sonradan görme bir sınıfın varlığı üzerine oturtulmuş akıllıca bir girişim…


Bu reklam şekli ve pazar tanımı bir devri özetliyor aslında… İnsanlar paralarını eğlenirken bile ‘ibadet eder gibi’ ‘harama bulaşmadan’ harcayacaklar!.. Özel okyanus sularında serinleyebilmek için somon balığı gibi binlerce kilometre yol alırken, bir başka kara parçasında bir pirinç tanesi görünce göz kapaklarını zorlukla açan çocuğun dramını ya da diktatörlerin ellerinde bedenleri kan revan olan bebekleri düşünecekler!.. Bu arada kendi hâllerine şükredip İslâmî İslâmî eğlenecekler!.. 

Alan memnun satan memnunsa liberal ekonominin bir sözü olamaz… Ama lâik de olsa hukukun ve Müslümanların söyleyeceği bir şeyler olmalıydı… Hukuk, dinin reklam malzemesi yapılmasına, hatta o projenin neredeyse ‘ana taşıyıcısı’ olmasına müdahale etmeliydi… Diyanet’e ve müftülüklere bir şey diyemeyiz… Çünkü onlar zaten iradeleri ‘baş’a bağlı, din işlerinden ziyade, o sahada çalışanların ‘özlük haklarını düzenleyen’ işlerle meşguller… Geriye kalıyor ‘Müslüman aydınlar’… Yazık, onlardan da pek ses çıkmadı… ‘Aydın’ rozeti onların çoğu için birer abartma tabii… Siyasetin emrinde olmak, onun politikalarına onay vermek, o doğrultuda kamuoyu oluşturmak ya da taassuba hizmet etmek mesailerinin neredeyse tamamını aldığı için bu açık ‘yozlaşma’yı ve ‘çürüme’yi dert etmiyorlar… 

Keşke içlerinden Müslümanların ‘ada’ya değil, ‘adam’a ve ‘âdab’a ihtiyacı var diyenler çok çıksaydı… ‘İyiliği emredip, kötülükten sakındırma’ düsturunu politik kaygılara feda etmeyen, iktidar sahiplerinin ve zenginlerinin ceplerinde gezmeyi ‘aydın’ şahsiyetiyle bağdaştıramayan, kokuşmuşluğa isyan eden, dininin siyasette ve ekonomide aslından sıyrılıp reklam malzemesi yapılmasına karşı şerefiyle dikilen, Katillerin elinde İslâm’ın çocukları kırılırken, kendi çocuklarına haramdan ikbal kuleleri inşa edenleri görünce yazı ve sözleriyle yüzlerine tüküren ‘adamlar’ olsaydı keşke, eğlence adaları yerine!..

Çünkü eksik olan ‘ada’ değil, ‘adam’dı!..


Servet Avcı
Yeniçağ / 23-01-2013

Uluslararası İnsanlığa - İslama Hizmet Sempozyumu bahane, reklam şahane | Tam bir saat Caprice Gold reklamı yapıldı.

islam üstün hizmet ödülü, müceddid, mürşid, mahmud efendi, jet fadıl, fadıl akgündüz, caprice gold, ahmet mahmut ünlü, cübbeli ahmed hoca, nitelikli dolandırıcılık,



Vatan Gazetesi'nde Arif Taşkın imzası ile yeralan haber şöyle;

Geçen pazar günü İstanbul Yeşilköy’deki WOW Otel’de 3 gün süren Uluslararası İnsanlığa Hizmet Sempozyumu’nun ödül töreni yapıldı. 42 ülkeden yaklaşık 300 İslam aliminin katıldığı törende, İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’na İslam’a Üstün Hizmet Ödülü verildi. Doğal olarak törene, cüppeli ve sarıklı üç bini aşkın kişi katıldı.

Buraya kadar her şey olağan görünüyordu. Ancak bu cübbeli ve sarıklıların arasında öyle bir isim vardı ki, gazetecilerin ağzı açık kaldı. Bu, ‘Jet Fadıl’ adıyla bilinen Fadıl Akgündüz’den başkası değildi. Sempozyumda cübbe ve sarığıyla boy gösteren Jet Fadıl, gazetecilerin şaşkınlığına “Asıl bu kıyafetleri giymemek garip” diye cevap verdi.

Cüppe bahane, reklam şahane

ahmet mahmut ünlü, caprice gold, cübbeli ahmed hoca, fadıl akgündüz, islam üstün hizmet ödülü, jet fadıl, mahmud efendi, müceddid, mürşid, nitelikli dolandırıcılık,

Ancak sempozyum ilerledikçe Fadıl’ın asıl niyeti de anlaşıldı. Zira sempozyumun ana sponsorlarından biri, Akgündüz’ün son projesi Caprice Gold Otel’di. Yaklaşık 1 saat boyunca sinevizyon ekranlarında İstanbul Bayrampaşa’daki olacağı söylenen ve henüz yapımına başlanmayan Caprice Gold’un tanıtımı yapıldı. Konuşmaların çoğunlukla Arapça yapıldığı törende katılımcılara Caprice Gold’u tanıtan Arapça broşürler dağıtıldı. Broşürlerde sadece maketi olan projenin tanıtımına yer verildi.

Atalarımızın tarzı bu’ dedi 

Akgündüz, “Yeni pazarınız için mi böyle giyindiniz?” sorusunu ise, “42 ülkeden gelen İslam alimleri bu şekilde giyiniyorlar. Bunlar burada konuşulacak şeyler değil. Bu bizim özümüz. Atalarımıza bakınca, geçmişimize bakınca, bu giyim tarzı bir cemaatin giyim tarzı değil. İslam alimlerinden gelen kıyafetlerin hepsi aynı ise burada da giymek normal” diyerek geçiştirmeyi tercih etti.


33 milyon TL toplamış  

İstanbul Bayrampaşa’da Haziran 2010’da temeli atılan projeyle ilgili olarak 5 yıldızlı otel yapacağını söyleyen Akgündüz, daha kazık bile çakılmadan 1557 daireden 15 günlük devre mülkler halinde 1553’ünün satıldığını belirterek 33 milyon TL’nin üzerinde gelir elde edildiğini ve 2 yıl sonra projenin tamamlanacağını söyledi.



Yanıltma ilana ceza gelebilir   

Yurt dışında yatırımlarını anlatarak kendisine ortak aradığı toplantılara katılan bir vatandaşın suç duyurusu üzerine Fadıl Akgündüz, geçen Eylül’de İstanbul Mali Şube ekiplerince gözaltına alınmıştı. Akgündüz ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken, sahip olduğu Jetpa Holding’in ticaret sicil gazetesinde yayınlanan bir genel kurul ilanında faaliyette gösterdiği şirketlerinden ikisinin yıllar önce iflas ettiği ve bu nedenle hakkında işlem yapıldığı, Akgündüz’ün bu nedenle 6 aydan 3 yıla kadar ceza alabileceği öğrenildi.


750 lirası yok, otel yapıyor  

Fadıl Akgündüz, bir süre önce bir Jetpa mağdurunun icra takibine ilişkin icra müdürlüğüne sunduğu yazıda borcuna karşılık mal beyanı olarak arabasını bildirmişti. Mal varlığına ve banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulan Akgündüz, “750 lirayı ödeyecek param yok” demişti. Ancak şimdi otel pazarlıyor.


Yenişafak OKUYOR   

Cüppeli Ahmet Hoca’nın, sempozyumda oturduğu koltuğunun altında Yenişafak gazetesini bulundurması dikkat çekti. Yenişafak, 29 Ekim’de Ataköy’deki bir spor salonunda ‘cüppeli-sarıklı’ bir sohbet programı yapmaya hazırlanan Cüppeli Ahmet’i manşetten provakatör ilan etmişti. Cüppeli bunun üzerine programı iptal etmişti.

Zenginlikten uzak bir sahabi lükse alet ediliyor | Jet Fadıl'a tepkiler çığ gibi büyüyor.

jet fadıl, jetpa, nitelikli dolandırıcılık, fadıl akgündüz, ebu eyyub el ensari house, maldivler, cübbeli ahmed hoca, mahmud efendi,


Dolandırıcılıktan hükümlü-sabıkalı  "Jet Fadıl' lakaplı Fadıl Akgündüz'ün Maldivler'de kurduğu ultra lüks otele "Ebu Eyyub el-Ensari House" ismini vermesine samimi müslümanlar isyan etti.

Özellikle gurbetçi Müslümanları dolandırdığı, dini duygularını suistimal ettiği, dini değerleri kullanarak onları sömürdüğü iddia edilen ve dolandırıcılıktan hükümlü de olan Jet Fadıl'ın bu hareketi Türkiye'deki Müslümanlardan büyük tepki görüyor.

Bir dönemin olay adamı Jet Fadıl hangi barda hangi şarkıcıyla yakalandı?


Hüner Coşkuner, bir süredir Fadıl Akgündüz'ün gizli ortağı olduğu Didim'deki Caprice Palace Otel'de sahne alıyor. Bakın yakalanınca Jet Fadıl Jet'liğini nasıl gösterdi?

Kamuyoyunda 'Jet-Fadıl' ismiyle tanınan Fadıl Akgündüz AKŞAM'a yakalandı. Uzun süredir ortalarda görünmeyen eski işadamı, önceki akşam Emirgan'da açılan Kilisli Restaurant'a gitti. Yanında da şarkıcı Hüner Coşkuner vardı. Geç saatlere kadar yemek yiyen ikili, ardından mekandan ayrılarak, aynı araca bindi. Kendisini görüntüleyen AKŞAM muhabirini karşısında görünce ne yapacağını şaşıran Akgündüz, aracını muhabirin üzerine sürdü. Hüner Coşkuner, bir süredir Fadıl Akgündüz'ün gizli ortağı olduğu Didim'deki Caprice Palace Otel'de sahne alıyor.

1200'DÜ, 4 YIL YEDİ  



Fadıl Akgündüz, 3 Kasım 2002'de Siirt'ten bağımsız milletvekili seçilmişti. Ancak Siirt seçiminin iptal edilmesinin ardından hakkında Almanya'daki bazı Türkleri 'yüksek kâr payı vaadiyle kandırarak nitelikli dolandırıcılık yaptığı' iddiasıyla açılan davalar nedeniyle tutuklanmıştı. Akgündüz'ün, 494-1235 yıl hapsi istenmişti. Bir süre Kartal H Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan Akgündüz, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 5 Mart 2004'te 150 bin YTL kefaletle tahliye edilmiş; yurtdışına çıkışı yasaklanmıştı. Akgündüz, şirketlerinin 15 bin ortağının bulunduğunu, bunlardan sadece yüzde 3'ünün şikayetçi olduğunu söylemişti.

 Akgündüz için son olarak Kasım 2006'da 4 yıl 2 ay hapis ve 10 bin 400 YTL adli para cezası kararı çıktı. 'Jet-Fadıl'ın tutuklu kaldığı sürenin cezasından mahsup edilmesini öngören mahkeme heyeti, İsviçre bankalarındaki hesaplarına konulan tedbirin ve yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmetmişti. Akgündüz'ün ödediği kefaletin de kendisine iadesine karar verilmişti.


Jet Fadıl son yıllarda, kendisini Müceddid ilan ettiren Mahmud Ustaosmanoğlu (Mahmud Efendi)'nun İsmailağa cemaati ile ve Cübbeli Ahmed Hoca ile olan yakınlığı ile dikkat çekti. Daha tamamlanmadan haciz gelen Caprice Gold isimli devre mülk sarayına hazırladığı reklamda "Asrımızın çok büyük bir Allah dostunun(Mahmud Efendi'yi kastediyor) duaları ile temelleri atılan Caprice Gold otelde..." cümlelerini kullanmaktan çekinmedi. 

Mahmud Efendi'nin kendisini Müceddid ilan ettirdiği toplantının maddi yükünü de Jet Fadıl'ın göğüslediği ve bu usulsüz toplantıyı da ticaretine alet ettiği hep tartışıldı.

ahmet mahmut ünlü, caprice gold, cübbeli ahmed hoca, dolandırıcılık, hüner coşkuner, ismail ağa cemaati, jet fadıl, jetpa, kilisli restaurant, mahmud efendi, nitelikli dolandırıcılık,

Mahkeme Almanya’da toplanan paranın izini sürdü Jet Fadıl’a ödetecek

mahkeme kararı, jet fadıl, fadıl akgündüz, mahmud efendi, ahmet mahmut ünlü, almanya, gurbetçiler, nitelikli dolandırıcılık, ismail ağa cemaati, cübbeli ahmed, jetpa,


Jet-Pa Holding’in patronu Fadıl Akgündüz’ün 1990’lı yıllarda Almanya’daki Türklerden “yüksek gelir” vaadiyle topladığı paralarla ilgili Türkiye’den ilk “ödensin” kararı çıktı. 14’üncü Asliye Ticaret Mahkemesi’nin verdiği 45 bin 655 liralık iade kararı,emsal gösterilebilecek.

NİTELİKLİ dolandırıcılıktan hüküm giyen Jet-Pa Holding’in patronu Fadıl Akgündüz’ün Almanya ve İsviçre’de gurbetçilerden yüksek faiz garantisiyle topladığı parayı Türkiye’ye aktardığı mahkeme kararıyla tescil edildi. Gurbetçi M.E., Jetpa Holding A.Ş. ve Akgündüz hakkında açtığı 50 bin DM’lik (Alman Markı) alacak davasını kazandı. Mahkeme alacağın dava tarihindeki karşılığı 45 bin 655 TL’nin faiziyle tahsiline karar verdi.

Karar emsal olacak

Davacı avukatı Acun Papakçı, “Bu karar ile hukuk mahkemesi de ceza mahkemesi gibi Fadıl Akgündüz’ün faaliyetinin haksız fiil olduğunu ve muvekkilimize zarar verdiğini kabul etmiş oldu. Kararda diğer davalı, Türkiye merkezli Jet-Pa Holding’in de zarardan müteselsilen sorumlu tutulması, Almanya ve diğer ülkelerde yaşayan binlerce mağdurdan toplanan paraların Türkiye’ye aktarıldığının tespit edilmesi anlamına geliyor. Bu örnek bir karar” dedi.

Hileli iflas olayı



İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen dava gurbetçi M.E. adına Jet-Pa Holding ve patronu Fadıl Akgündüz hakkında açıldı. Başvuruda Jet-Pa Holding’in Akgündüz tarafından 3 Ekim 1997’de, grubun Almanya ayağı olan Jet-Pa GMBH’nin 19 Aralık 1996’da kurulduğu, Liechtenstein’da kurulu Jet-Pa AG’nin 7 Temmuz 1999’da hileli iflas ettirildiği, tek imza yetkilisinin Akgündüz olduğu belirtildi. Davalıların Almanya ve Liechtenstein’deki şirketleri paravan olarak kullanıp, milyonlarca DM topladığı, paraların Türkiye merkezli Jet-Pa Holding’e aktarıldığı öne sürüldü.

MASAK raporu

Başvuruda Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın (MASAK) düzenlediği 28 Nisan 2000 tarihli raporda yurtdışında toplanan paraların Türkiye’ye aktarıldığının tespit edildiği vurgulanarak, sonuç bölümünde yer alan şu maddelere dikkat çekildi:

1- Davalı, yurtdışında kurulu paravan şirketleri tarafından toplanan paraların bir kısmını kendi tasarrufuna geçirerek sebepsiz zenginleşti.
2- Para toplama faaliyetinde dini duygular bir araç olarak kullanıldı.
3- Bu amaca ulaşabilmek adına sözlü ve yazılı açıklamalar ile hayali bir Jet-Pa imajı yaratıldı.
4- Yatırımcıların yatırdıkları paranın tamamının geri alınabileceği yönünde garantiler verildi.
4 yıllık hapis
Fadıl Akgündüz’ün Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, nitelikli dolandırıcılık suçundan 4 yıl 2 ay hapis ve para cezasına çarptırıldığı hatırlatıldı. Başvuruda Bankalar Kanunu, SPK ve Ticaret Kanunu’nun çiğnendiği vurgulanarak, alacak kadar tedbir, paravan şirketler üzerinden toplanan paraların Türkiye’ye aktarıldığının kabulüyle; davalıların hukuka aykırı para toplama faaliyetinden sorumlu olacaklarına ve 50 bin DM’ın faiziyle tahsiline karar verilmesi istendi. Mahkeme alacağın dava tarihindeki karşılığı 45 bin 655 TL’nin faiziyle tahsiline karar verdi.

Ortakları ‘sessizlik sözleşmesi’ yaptı

BAKIRKÖY 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Akgündüz’e verdiği 4 yıl 2 ay hapis ve 10 bin 400 TL para cezası zamanaşımına uğradı fakat karar temyiz edildiği için son sözü Yargıtay söyleyecek. Fadıl Akgündüz, 15 ay hapis yattıktan sonra 150 bin liralık kefaletle serbest kalmış, son kararla birlikte kefalet parası iade edilmişti. Mahkemenin verdiği mahkumiyetin gerekçeli kararında şu tespitler yapıldı: 

Fadıl Akgündüz tarafından imzalanmış “Bismillahirrahmanirrahim” ile başlayan mektuplar, müştekilerin dini ve milli duygularını istismar etti.

İMZA adlı ilk Türk otomobilinin üretileceği, işsizliğe çare olunacağı şekilde broşürler, televizyonlar ve internet aracılığıyla propaganda yapıldı, fakat bu vaadlerin hukuki dayanağı yoktu.
Yeterli sermayesi olmamasına rağmen, yurtdışındaki şirketlerine ortaktı ve daha sonra bu şirketleri sermaye artırımı yoluyla kendisine borçlandırdı.

Almanya’da kurulu Jet-Pa GMBH ve İsvçire’de kurulu Jet-Pa AG şirketleri aracılığıyla müştekilerden toplanan paralar Jet-Pa Holding A.Ş.’ye, şirket kayıtlarına uygun olmayan bir biçimde aktarıldı ve şirketin sermaye artırımında kullandırıldı.

Bu şirketlerin kabul edilebilir bir ticari faaliyeti olmadığı gibi sessiz ortaklık sözleşmeleri doğrultusunda para toplamaya yönelik paravan şirketler oldukları görüldü.

Jet Fadıl, holdingin için böyle boşaltmış

aydın, didim, caprice palas otel, jetpa, fadıl akgündüz, jet fadıl, cübbeli ahmed hoca, mahmud efendi, ahmet mahmut ünlü, ismail ağa cemaati,
Jet Fadıl (Fadıl Akgündüz) kendisini sahtekarlıkla Mürşid ve Müceddid ilan ettiren Mahmud Efendi ile beraber iken



'JET FADIL' HOLDİNGİN İÇİNİ BÖYLE BOŞALTMIŞ

Avrupa’daki gurbetçilerden yaklaşık 650 milyon mark toplayan Fadıl Akgündüz’ün, Jetpa Holding’in içini boşalttığı ileri sürüldü.

Akgündüz’ün, sermaye artırımı yoluyla 600 milyon lira değerindeki mal varlıklarını ablası ve eniştesine 3 milyon liraya devrettiği ortaya çıktı. Devredilen şirkette Aydın Didim’deki Caprice Palas Otel de yer alıyor.

Jetpa Holding kurucusu Fadıl Akgündüz’ün, Jetpa’ya ait Aytepe Turizm şirketini değerinin çok altında devrederek holdingin içini boşalttığı ileri sürüldü. Yaklaşık 25 bin gurbetçiden 650 milyon Alman Markı toplayan Akgündüz’ün, bu paraları futbolcu transferleri, sponsorluk gibi işlerde tükettiği belirtiliyor. Akgündüz’ün ayrıca yüzde 98’i Jetpa Holding’e ait olan yaklaşık 600 milyon lira değerindeki Aytepe Turizm’i ev hanımı ablası Avniye Obut ve emekli memur eniştesi İbrahim Obut’un kurduğu Mai Turizm’e devrettiği ortaya çıktı.

Zaman'ın haberine göre, Akgündüz’ün, 135 bin lira sermayeli Aytepe Turizm’in sermayesini 3 milyon liraya yükselterek, şirketin sahipliğini Mai Turizm’e geçirdiğini tespit eden Jetpa Holding kurucu ortağı Sacit Duran, mal kaçırma operasyonunu engellemek için Didim Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ‘butlan’ davası (işlemin geçersizliği) açtı. 3 milyon liraya devredilen Aytepe Turizm Şirketi’nin mal varlıkları arasında ise 258 milyon lira değerindeki Caprice Didim Otel’in yanı sıra Didim’de bulunan 52 adet villa, Caprice Otel personel daireleri ve turizm bölgesi olan Muğla’nın Midas ilçesi sahilinde yaklaşık 300 milyon lira değerinde olduğu tahmin edilen 119 dönüm arsa bulunuyor.

6 Kasım 2008 tarihli devir işleminin gerçekleştirildiği genel kurul toplantısına şirketin diğer ortaklarının çağrılmadığını kaydeden Sacit Duran, “Mahkeme safhası altı yıldır devam ediyor. Hakkımı sonuna kadar arayacağım.” diyor. Aytepe Turizm’i 1995 yılında Mehmet Aytepe isimli bir vatandaştan devraldıklarını belirten Duran, yüzde 30 olan Jetpa Holding hissesinin, Akgündüz tarafından çeşitli işlemlerle elinden alındığını kaydediyor. Mahkeme kararı ile hissesinin yüzde 10’unu geri aldığını ifade eden Duran, “Mahkeme sürecinde payımı geri alacağımı anlayan Fadıl, Jetpa’nın içinde değeri 600 milyon lirayı bulan Aytepe Turizm şirketini sermaye artırımı yöntemiyle ablası ve eniştesine devretmiş. Hissemi geri aldığımda Jetpa’nın içi çoktan boşaltılmıştı. Almanya’da kurduğu şirketlerle 650 milyon markı batıran birinin Türkiye’de 1 milyar liraya yakın mal varlığının olması çok adaletsiz bir durum.” ifadelerini kullandı. Öte yandan Akgündüz’ün devir işleminden sonra Jetpa’daki hisse payını yüzde 20’ye düşürdüğü ve yüzde 50 hissesini Avrupa’da iflas eden Jetpa International Marketing Trading and GMBH ve Jetpa International Marketing Trading and AG şirketlerine devrettiği ortaya çıktı. Holdingin yüzde 10 hissesi ise Caprice Gold Gayrimenkul Turizm’e devredildi.

"Müslümanların özel adası oldu." | Jet Fadıl durmuyor.

maldivler, müslümanların özel adası, jet fadıl, fadıl akgündüz, caprice gold, devremülk, cübbeli ahmed hoca, dolandırıcılık,



Jet Fadıl şimdi de ‘Maldivlere’ açıldı

Avrupa'daki gurbetçilerden topladığı milyonlarca dolar ve 'dolandırıcılık' davalarıyla adından söz ettiren Fadıl Akgündüz bu sefer de bilboardlara verdiği ilanlarla gündemde...

Avrupa'daki gurbetçilerden topladığı milyonlarca dolar ve 'dolandırıcılık' davalarıyla adından söz ettiren Fadıl Akgündüz bu sefer de bilboardlara verdiği ilanlarla gündeme geldi. “Dünyada bir ilk, Müslümanların adası oldu” gibi ifadelerin dikkat çektiği ve palmiye fotoğraflarının yer aldığı ilanlarda Akgündüz, Maldivler'de "Bayanlara ve erkeklere özel plaj" vaadinde bulunuyor.

Dünya Gazetesi’nin haberine göre, Fadıl Akgündüz'ün sahibi olduğu Caprice Gold 30 Ocak'tan itibaren Kofenbe Adası'na konaklama hizmeti 10 günlük paket tur kampanyasını başlatacak. Firmadan bir yetkilinin yaptığı açıklamaya göre, içinde ulaşımın da dâhil olduğu paket turların fiyatı 99 eurodan başlayacak. Turların ekimde, Kurban Bayram'ından hemen sonra düzenlenmeye başlayacağı ifade edildi.

Caprice Gold projesinin inşaatı bitmedi


Fadıl Akgündüz, 2011 yılında yaptığı açıklamada 2012'nin ikinci çeyreğinde Caprice Gold projesini bitirip teslim edeceğini duyurmuştu. Ancak açıklanan tarihin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen Caprice Gold projesinin inşaatı gerçekleşmedi.

Öte yandan Akgündüz'ün denetimindeki şirketten alacağını tahsil edemeyen İstanbul'daki Gıda Toptancılarının kurduğu Gıda Toptancıları İmalat Sanayi ve Depocuları Toplu İş Yeri Yapı Kooperatifi'nin 10. 5 milyon liralık alacak için Caprice Gold'daki 63 devre mülke haciz koydurmuştu.

Kooperatifin 12 dönümlük arsasının satışında usulsüzlük yapıldığı ve ihaleye fesat karıştırdıkları iddiasıyla, aralarında Ali Zafer Tacioğlu ve fadıl akgündüz'ün de aralarında bulunduğu 25 kişi hakkında 12 yıla varan hapis cezası istemiyle İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.

Jet Fadıl'ın oteli açılmadan icralık oldu

jet fadıl, fadıl akgündüz, caprice gold, devremülk, jet-pa, cübbeli ahmed hoca, ahmet mahmut ünlü, mahmud efendi, ismail ağa cemaati,
Jet Fadıl'ın oteli açılmadan icralık oldu

Kamuoyunda Jet Fadıl olarak bilinen İşadamı Fadıl Akgündüz'ün Bayrampaşa'da açmayı planladığı Caprice Gold Oteli'nin açılmadan icralık olduğu ortaya çıktı.

İşadamı Fadıl Akgündüz'ün sahibi olduğu Caprice Gold Oteli'nin açılmadan icralık olduğu ortaya çıktı. Haciz işlemini, Akgündüz'ün denetimindeki şirketten alacağını tahsil edemeyen İstanbul'daki Gıda Toptancıları'nın kurduğu kooperatif uyguladı. Toplam 10,5 milyon liralık alacak için Caprice Gold'deki 63 devre mülke haciz konuldu. Haciz uygulanan odaların, devre mülk olarak başka kişilere satıldığı düşünülüyor.

'O ODALAR BAŞKA ŞİRKETİN'



Bu durum, hak sahipleri için de sorun anlamına geliyor. Akgündüz'ün avukatları ise haciz konulan odaların, Capricegold Turizm A.Ş.'ye değil, Capricegold Gayrimenkul Yatırım Tur. Ltd. şirketine ait olduğu gerekçesi ile İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazda bulundu. Kooperatif avukatlarının mahkemeye sundukları dilekçede, itirazın icradan satışı engelleme girişimi olduğu iddiasında bulundukları anlaşıldı.

25 KİŞİ YARGILANIYOR

Fadıl Akgündüz ile, Kooperatif'in karşı karşıya gelmelerine sebep olan arsa nedeni ile 25 kişi de İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor. 12 yıla varan hapis cezası istemiyle yargılanan isimler arasında Kooperatifin eski başkanı Ali Zafer Taciroğlu, yardımcıları ve yönetim kurulu üyeleri Osman Kaan, Rasim Keklik, Mahmut Akpınar ve arsanın akrabalarına ait şirkete satışını organize ettiği ileri sürülen Fadıl Akgündüz ile arsayı resmen satın almış görünen Caprisgold Turizm İnşaat Ticaret A.Ş.'nin ortakları İbrahim Obut, Avniye Obut de bulunuyor.

İlk duruşması 21 Haziran'da görülen davada, sanıkların kendilerine yönelik suçlamayı kabul etmedikleri anlaşıldı.(Dinçer Gökçe / Hürriyet)

Jet Fadıl'a jet ceza | Neresi 7 yıldızlı?

jet fadıl, caprice gold, 7 yıldızlı, mahmud efendi, cübbeli ahmed, cübbeli ahmet hoca, fadıl akgündüz, dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, gurbetçiler,
Jet Fadıl'a jet ceza

İstanbul Bayrampaşa’da inşaatı devam eden Caprice Gold Palace isimli otelin yıldızlarının karşılığı olmadığı ortaya çıkan Fadıl Akgündüz’e şoke edici bir ceza geldi

“7 yıldızlı otel” reklamları gerçeğe aykırı bulunan Akgündüz 'e uyarı olarak 652 bin lira para cezası kesildi. Otelin yatırım ve işletme belgesi de ortaya çıktı. Akgündüz 'ün şirketinin eylül ayında da ceza yediği ortaya çıktı. 

Akgündüz 'ün yaptırdığı Caprice Gold Palace için çeşitli yerlerde yayınlanan “Avrupa 'nın 7 Yıldızlı Tek Sarayı”, “Kendisini 5 Yılda Ödeyen Dünyanın En Kârlı Yatırımı”, “Caprice Gold Sarayında Neler Var”, “Tapu ve Kira Garantili Otel Odaları” başlıklı tanıtımlar hakkında Reklam Kurulu 'nca inceleme başlatıldı. 


Söz konusu reklamlarla ilgili dün yapılan görüşmelerde, mevzuatta 7 yıldızlı bir sınıflandırma olmadığı vurgulandı. Söz konusu tesisin 7 yıldızlı olarak tanıtılmasının tüketicileri aldatıcı ve yanıltıcı olduğuna karar verilen toplantıda, “Kendisini 5 Yılda Ödeyen Dünyanın En Kârlı Yatırımı” ifadeleri de gündeme geldi. 

Firma tarafından sunulan bilgi, belge ve açıklamaların, bu firmadan devremülk satın alanların 5 yılda ödedikleri parayı geri aldıklarını ve bu yatırımın dünyanın en karlı yatırımı olduğunu ispatlayacak nitelikte olmadığı vurgulandı. Kurul, söz konusu reklamla abartılı ve ispata muhtaç ifadeler kullanılmak suretiyle tüketicilerin yanıltıldığına hükmetti.

Jet Fadıl Cübbeli kuyruğunda

cübbeli ahmed hoca, sohbetleri, kitapları, lalegül fm, beyan dergisi, jet fadıl, fadıl akgündüz, mahmud efendi, ismail ağa cemaati,
Jet Fadıl Cübbeli kuyruğunda


Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, 58 eseri için imza töreni düzenledi. İmza töreni Bayrampaşa’da inşaatı devam eden Caprice Gold konutlarının bahçesinde düzenlendi. Yaklaşık bin kişinin katıldığı imza töreni için dev bir çadır kuruldu.


Erkek ve kadın girişlerinin ayrı yerlerden yapıldığı çadırda kadın- erkek bölümü paravanla kapatıldı. Girişine kırmızı halının serildiği çadırda Ünlü’nün kitapları satıldı. İmza için gelen birçok kişi 58 eserin tamamının 533 TL’ye satıldığı kitaplardan bazılarını satın aldı.

(Milliyet)

Jet Fadıl'ın serveti birkaç milyar euro

jet fadıl, fadıl akgündüz, mahmud efendi, ismail ağa cemaati, cübbeli ahmet hoca,
Fadıl Akgündüz yeni çalışmalarını anlattı


Bir dönem dolandırıcık iddialarıyla gündeme gelip Jet Fadıl adıyla ünlenen Fadıl Akgündüz Habertürk TV'De Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı.

Fadıl Akgündüz yerli otomobil İmza ile ilgili olarak rakip olmak isteyen firmaların kendisine baskı yaptığını kaydetti. Akgündüz o gün bizi engelleyenler de biz de iş yapabiliyor derken açıklamlarına şöyle devam etti.

"Önemli olan hükümetin yatırımcıya nasıl baktığıdır. Geçtiğmiz dönemde hükümetler bazı iş adamların yolunu açarken diğerlerinin yolunu açmıyordu. AKP herkese yol açıyor. Bizim önümüzü açıyor. Bizim şirketimizi devletle iş yapmıyoruz." dedi JETPA holdingde 27 şirket vardı diyen Akgündüz "medyanın da içindeydik inter medya da bizimdi" derken Didim otelininde 250 milyon euro değerinde olduğunu söyeldi.


Akgündüz tapusu verilmeyen konutlar ile ilgili olarak ise "ihtiyati tedbir kalkınca tabularda tedbir kalktı 926 konut var. Herkes tapusunu alacak. İnsanlar harçları yatıracak tapusunu alacak. 6bin devre mülk sattı 244 milyon para yatırıldı." dedi.

Akgündüz birkaç milyar euro serveti olduğunu ve daha yolun başında olduğunu kaydetti. 1 milyon çalışana ulaşmayı hedeflediğini kaydeden Akgündüz 1.500 kişi istihdam ettiğini belirtti.

(Milliyet)

Jet Fadıl'ın oteline Cübbeli Ahmet Hoca'dan 'caizdir' fetvası

jet fadıl, fadıl akgündüz, cübbeli ahmet hoca, mahmud efendi, caprice gold, devremülk,
Jet Fadıl'ın oteline Cübbeli Ahmet Hoca'dan 'caizdir' fetvası


Jetpa Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Akgündüz, Caprice Gold Sarayı'nın önümüzdeki yıl Haziran ayında hizmete açılacağını söyledi

Otel şantiyesine kurulan bir çadırda gerçekleşen dua toplantısına, 34. Osmanlı Padişahı Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın 3. kuşak torunu Harun Osmanoğlu, Mustafa Özşimşekler hoca ve 5 bin'e yakın davetli katıldı.

5.000’e yakın misafirin katıldığı davet, Cübbeli Ahmet (Ahmet Mahmut Ünlü) Hoca'nın Aşir okumasıyla başladı. Daha sonra söz alan Caprice Grup Yönetim Kurulu Başkanı M.Fadıl Akgündüz, "Bundan 2 yıl önce 29 Mart 2011 tarihinde bulunduğumuz seviyeden tam 50 metre aşağıda, Caprice Gold'un temellerini atarken, Cübbeli Ahmet Hocamız gelmiş ve o temel atmayı gerçekleştirmiştik. Tabii ki bazı medya gruplarının 'bu proje olmaz, bu hayali bir projedir' demelerine rağmen, büyüklerimizin himmetleri ve sizlerin dualarıyla bugün binamızın kaba inşaatı yüzde 100 tamamlanmış ve cephe kaplamaları 4 ay içinde tamamlanacak ve önümüzdeki Şubat ayı içinde binamız inşallah hazır olacak” dedi.

Daha sonra tamamlanan inşaatla ilgili bilgiler veren Akgündüz, “Dünyanın en fazla demir kullanılan binası Caprice Gold. 165 bin 000 metrekarelik inşaatta, 44 bin ton demir kullanılmıştır. Normalde bu rakam, 10 bin - 12 bin olması gerekirken, Allahın izni ile depremlere tedbir alıyoruz. Takdir Allahü Teala'nın. Kıyamet olmadığı müddetçe dayanacak bir bina yapıldı burada. 50 metre aşağıdan 100 metre yukarıya kadar vidalanarak tek çubuklar halinde demirler bağlandı. Böyle sağlam bir saray yaptık. Nasıl ki ecdadımız Rumeli Hisarlarını asırlarca önce yapmış ve bugün ayakta duruyorsa, biz de bu kaleyi, Hocamızın ifade ettikleri gibi, İslamın bu Kalesi'ni böyle güçlü bir şekilde yaptığımız için programın takviminde bazı değişiklikler oldu. Ama proje ilerliyor. Sonuca doğru geliyoruz. Ve sizlerin de bugüne kadar olduğu gibi, destekleriyle Allah'ın izni ile hem bu projeyi bitireceğiz hem de devamında bazı yeni projeler olacak" dedi.

"BURASI, İSLAM ALEMİNİN MERKEZİ OLACAK"


Daha sonra sohbet bölümünde, Cübbeli Ahmet Hoca, İslami ilkelere göre hizmet sunacak otel yokluğundan dolayı Caprice Gold projesine temelinden beri sıcak baktığını ve gayesinin de reklam yapmak değil, İslama hizmet etmek olduğunu belirterek, burasının tamamlandıktan sonra, dünyada İslama hizmet eden tüm alimlerin kalesi olacağını belirtti.

Ünlü, “Buradan yer satın almak caiz midir? Ben size fetva veriyorum, caizdir. Önceden kira almanız da helaldır. Bunları internette yayınladık. Fetvanın detaylarını da anlattık. En son İsmailağa Fıkıh Heyeti ile de görüşerek, her dört mezhebe uygun hale getirdik. Ben sana al alma demiyorum. Emlakçılık yapmıyorum. Fetva soruyorsan, hocalık yapıyorum. Caizdir diyorum sana ben. Buradan ne beklentim var? İslam Aleminin alimlerinin tümünü çağırabileceğim, yatırabileceğim, yedirip içirebileceğim bir yerim olacak. Böyle bir Sarayımız olacak inşallah. Ben bu dertteyim” dedi.

28 ŞUBAT MAĞDURLARIYIZ

Daha sonra, kendisi ve Fadıl Akgündüz ile ilgili eleştiri ve karalama kampanyalarına cevap veren Cübbeli AHmet Hoca, “Fadıl Bey de 28 Şubat sürecinin mağduru. Bütün İslama bir çelme takıldı. Bu adamın bütün mallarına, mülklerine el konuldu. Hepiniz namaz kılan adamlarsınız. Elinizi vicdanınıza koyun da, öyle düşünün. Yapamıyorsunuz, edemiyorsunuz demeyin. Bakın izin verilen proje bugün bitmek üzere. Yeni projelere de izin alınacak inşallah. Ben de takip ediyorum. Ben de merak ediyorum. Ümmet meselesi bunlar. Şahıs meselesi değil. 28 Şubat mağduru bizlere karşı şu işi beceremediniz, bu işi beceremediniz, şura tıkandı bura kapandı demeye kimsenin hakkı yoktur. Bize yol verin bakalım da, yapmıyorsak o zaman konuşun. Allah rızası için iftira yapmayın. Müslümana iftira haramdır” diye konuşmasını tamamladı.

Mahmud Efendi'nin asrın müceddidi ilan edildiği toplantıdan düzenbazlık sahtekarlık fışkırıyor.

mahmud efendi, müceddid, mürşid, mürşid-i kamil, jet fadıl, fadıl akgündüz, cübbeli ahmet hoca, islam üstün hizmet ödülü, 300 alim,
Mahmud Efendi'nin asrın müceddidi ilan edildiği toplantıdan düzenbazlık sahtekarlık fışkırıyor.



“Mü’min bir delikten iki kerre sokulmaz!” (Hadis-i Şerif)


“Hâfıza-i Beşer Nisyan ile ma’lüldür,” 

“İnsanlar arasında ilk unutan, şüphesiz ilk insandır“,
“Evvelü’n - Nâsî, Evvelelü’n-Nas,”

Tam da yukarıdaki gerçeklere tıpa tıp uyan bir durum var, ortada..

Diğer pek çokları gibi, 1990’lı yılların sonlarında Avrupadaki gurbetçilerden yüksek seviye’de kâr payı vereceğini söyleyerek önemli miktarlarda para toplamış, otomobil pazarlama işine girmiş beş-altı ülkeden parçaları tedarik edilerek Malezya’da montajı yapılmış, Malezya yollarına göre dizayn edilmiş, toplama bir otomobil ithali gerçekleştirmiş, İslâmî hassâsiyeti olduğu iddia olunan çevrelerin kulaklarına şöyle fısıldanmış, "Yahûdî Sermayesi’nin ürettiği, kârları yurtdışına çıkarılan otomobiller yerine, bir İslâm ülkesinden ithal edilmiş, müslüman bir kardeşimizin otomobillerini tercih ediniz!"


Bu propagandaya aldananlar, ellerindeki Türkiye, Anadolu şartlarına uygun üretilen ve montajı Türkiye’de yapılan araçlarını yok pahasına satıp,”Müslüman Kardeşimizin” ithal ettiği araçları, peynir-ekmek alır gibi aldılar. Bu araçların yeterince yetkili servisleri, yedek parçası yoktu. Üstelik, bu araçlar bırakınız; Anadolu yollarını, Büyükşehirlerin nisbeten kasisli yollarında bile hareket edemez durumdaydı.

Müslüman Kardeşimizin” ithal ettiği bu araçları aldıkarı için fena halde pişman olmuşlardı, delikten zehirli bir akrep tarafından sokulmuşlardı. 

İnşaat işine girmişti. Topladığı paralarla tapusu bulunmayan en azından tapusu kendi şirketleri üzerine geçirilmeyen arsalar üzerine siteler kurdu, bu sitelerdeki daireleri çoğu dargelirli vatandaşlara topraktan maket üzerinden sattı. Bazılarına dairelerini teslim ettiyse de tapularını veremedi, bazılarına ise hiç teslim etmedi.

Güneydoğuda bir ilimizde yüzde 100 Türk sermayeli otomobil fabrikasını kuracağını yüzde 100 Türk malı otomobil üreteceğini reklam etti, hatta kendinde markalaştırdığı otomobilin protetipini televizyonlarda canlı yayınlarda tanıttı. Memleketine 10 bin kişilik istihdam sağlayacağını, ürettiği otomobilleri bütün islam alemine ihraç edeceğini, döviz girdisiyle memleketine milyarlarca dolarlık ekonomik katkı sağlayacağını söyleyerek, 2002’de milletvekili seçildi. Memleketine geldiği sırada dolandırıcılıktan tutuklandı.

Milletvekilliği düşürüldü. Hakkında; 494 ilâ 1255 yıl hapis cezası talep edildi. 
1,5 yıl hapiste tutulduktan sonra 150 bin TL kefâletle salıverildi. 

Muhakeme neticesinde, 4 yıl 2 ay hapis cezası aldıysa da ceza evinde kaldığı müddet dikkate alınarak serbest bırakıldı. Hakkındaki da'va Mürûr-u Zaman nedeniyle 2008'de düşürüldü.bir müddet kendisini unutturdu. Yukarıda ifade edildiği gibi, "Hafıza-i beşer nisyanla ma'lüldür," genel kuralından cearet alarak, İstanbul'da yeni ve söylendiğine göre pek büyük bir proje'ye baylamıştır.

Çok şükür; Memleketimizde tam bir teşebbüs hürriyeti mevcuttr. Elbette her Türk vatandaşı gibi bu zâtın da proje üretmek, diğer bütün proje sahibi vatandaşlarımız ibi projelerini tanıtmak hakkı da vardır.

Ancak, hiç bir kimsenin Dinimizi, dinimizce mukaddes kabul edilen mefhumları siyâsete ve ticârete çirkin bir şekilde âlet etme hakkı yoktur. 

Hâlen, çok çirkin iddialarla mevkûf bulunan bir zatın öncülüğündeki bir dernek ile reklâm ve illizyon dâhisi ve zât,"Uluslararası İnsanlığa Hizmet Sempozyumu," adıyla sözümona, Uluslararası bir toplantı tertip etmişler. Toplantı, İstanbul'da, 5 yıldızlı bir otelin süperlüx salonlarında yapılmış, Toplantıya katılabilmek için erkeklerin, mutlaka cübbeli-sarıklı, kadınların çarşaflı gelmeleri talep edilmiş, sözde 42 ülke'den İslâm âlimleri katılmış. 

Daha önceleri bu kabil tanıtma toplantılarına frak giyerek, papyon takarak katılan ma'lûm zatın da, başına beyaz sarık takarak, simsiyah bir cübbe, baştan-ayağa simsiyah bir kisve giymiştir. Seksenli yaşlarında, şeker hastalağından fevkalâde muzdarip, iyi göremeyen, iyi duyamayan, yürüme güçlüğü çektiği için tekerlekli sandalye ile dolaştırılan bir hocaefendi'de, bu ticârete âlet edilmiş bu Lüks Otelin salonlarında dolaştırılmış, İslâm Âlimi oldukları, sadece kendilerinden menkûl, ya da mevkuf zât ile asıl tertibin sahibi zât tarafından pompalanan, 300'ü aşkın sözde ilim ve tasavvuf adamı "Hocaefendiye" İslâm'a Üstün Hizmet Ödülü vermişler.

İslâm Üstün Hizmet Ödülü'nün verildiği "Hocaefendi" Salonlara; tekerlekli sandalye ile getirilmiş, bu sırada etrafında iki çeşit koruma duvarı oluşturulmuş, korumalardan ba'zıları, sakallı, sarıklı ve cübbeli, ba'zıları ise takım elbiseliymiş…

Hocaefendi salona alındığında kargaşa olmuş, müridler arasında arbede yaşanmış…
42 İslâm Ülkesi’nin hangi ülkeler olduğu mevzu’unda herhangi bir bilgi verilmiyor. 300 kadar âlim deniyor, fakat bunların kimler oldukları, ihtisas sahaları verilmiyor.

Şarlatan ve standupçu birisi tarafından sık sık, mürşid ve müceddid olduğu iddiası ortaya atılan “Hocaefendi” bu toplantıda bal gibi ticarete âlet edilmiştir. Hocaefendi, dünyada İslâm için ne yapmıştır ki, İslâm Âleminde 300’den fazla âlim ve mutasavvıf bir araya gelmişler, uzun uzun müzakere etmişler de, “Hocaefendi’yi, “İslâm’a Üstün Hizmet Ödülüne” lâyık görmüşler..
Hadi Canım Sende! Siz âlemi kör ve sersem mi sandınız?
Hani, “Kendin pişir, Kedin ye! derler ya!

“Âlim kisvesi giydirilmiş olanlar da bizden, ödülü hazırlayanlar da bizden, ödülü veren de bizden, ödülü alan da bizden. Biz, çok becerikliyizdir, Kendin pişir, kendin ye, formülünü dünya’da en iyi tatbîk eden de biziz...

Madem ki, “Hocaefendi’ için mürşid ve müceddid’dir, diyorsunuz, öyleyse kendisini niçin ve kimden koruyorsunuz? Etrafı Palankalarla, Elektrikli teller, köpekler ve silahlı muhafızlarla korunan “Şato”da oturtuyorsunuz?

Niçin dünya’nın en pahalı, Zırh’lı aracına bindiriyorsunuz?
Dışarıya çıkardığınız zaman, niçin etrafında etten duvarlar örüyorsunuz?
İrşada muhtaç, hidayete tâlip mü’minlerle, mürşid ve müceddid olduğunu iddia ettiğiniz birisi arasına bunca mania’yı niçin koyarsınız?

Yoksa, birileri sinsi sinsi, “Hocaefendi’yi enterne ederek onun adına malı mı götürüyor?
Bu toplantıdan sonra meydana gelen vak’a’lar sonuncu ihtimali kuvvetlendirmekte, te’yid etmekte, isbat etmektedir.

İstanbul’da, Bayrampaşa’da, Otogar ve Hal Binası manzaralı, 7 yıldız’lı masallardaki saraylar gibi bir otel’in temeli atılmış ve Devremülk sistemi ile topraktan satışı için reklâm’lara başlanılmış.. Ama, nasıl Reklâm!? Bilgisayar oyunlarıyla, Petrodolar Milyarderi arap şeyh’lerini kıskandıracak Altın kaplamalı saray salonları, saray odaları gösteriliyor, reklâm’lar Televizyon kanallarında gösterilirken, Temel Atma Merasiminde, şimdilerde çok ağır ve çirkin iddialarla mevkûf bulunan bir zâtın okuduğu du’a kendi sesinden sık sık veriliyor.

Şehr’in en merkezî yerlerindeki Reklâm Pano’larında, “Dünya Âlim’lerinin Saygı Duyduğu Büyük Bir Âlimin Du’alarıyla 20 Mart’da Yükselmeye Başladık.” tarzında, devasa reklam yapılmıştır. Cübbe sarığın, ödül törenlerinin enhâsı, minhâsı anlaşılmıştır.

50 yıldır, bu işlerin içerisindeyim, bugüne kadar böylesine hoyratça, böylesine kabaca din, ilim, âlim, dinen mukaddes kabul edilen değerler siyasete, ticarete alet edilmemiştir.
Mademki, dini, din ulemasını, dince mukaddes kabul edilen nesneleri ve değerleri böylesine siyasete ticarete alet ediyorsunuz, yaptığınız bu işin Yüce İslâm diniyle asla bağdaşmadığını da biz sizlere hatırlatalım.

İslâm hukukunda, olmayan bir mülkü, olmayan bir malı satmak “Bey-i Fasid’dir.
Denizde balık, hasadı yapılmamış tarladaki ürün, ağacında meyve satılamaz.
Tarlayı gösterip bu tarla üzerine yıllar sonra inşa edeceğini iddia ettiği daireleri, otel odalarını satmak da dinen Beyi Fâsid’dir.

Esas i’tibâriyle halen mevcut olmayan, ileride yapılması mutasavver, hayali daireler, otel odaları satmak en hafifinden dolandırıcılık olur.

Bütün bunlara rağmen, Saray’dan birer oda, birer karsoniyer almaya niyet edenler, aynı delikten bilmem kaçıncı def’a olarak Kral Kobra’nın sokmasına hazır olsunlar! Allah, şifalarını ihsan eylesin... Amiiiiiiiiin...

Mustafa Akkoca
13 Şubat 2012


8 Şubat 2014 Cumartesi

Rusya'da tesettür mağazasından sadece Müslüman kadınlar değil, Ortodoks Hristiyan ve Musevi kadınlar da alış veriş yapıyorlar. Onlar da tesettürlüler.

akademi dergisi, müslüman, rusta, tesettür, çarşaf-ı şerif, çarşaf farz mı, ortodoks, hristiyanlar, museviler, moskova, rusya'nın, sesi radyosu

Rusya'da Müslüman kadınlar için tesettür giyim mağazası açtılar ama Rusya'daki diğer din mensupları tarafından da büyük ilgi gördüler.

Çünkü tesettür emri sadece biz Müslümanlarda değil, Ortodoks Hristiyan ve Ortodoks Yahudilerde de var. Dahası, son bir buçuk asırdır memleketimizde hızla yayılan kara çarşaf bile, müslüman kadınlara Ortodoks Hıristiyan kadınlarından geçti.

İşte ilgili haber:

Bu güne değin en çok tıklanılanlar